Dünyada psikoloji ve psikiyatriyi değiştiren deney: Rosenhan Deneyi
Sizce "Akıl sağlığı yerinde olmayan insanlara konulan tanılar ne kadar doğru?" İşte bu soruya cevap arayan bir kişinin yaptığı deney ve akılalmaz sonuçları...
David Rosenhan kimdir?
David Rosenhan, 1929 yılında Amerika'da doğmuş Amerikan bir psikologtu. Rosenhan, 1973 yılında Science Dergisi'nde yayımladığı bir deneyiyle tanınmaktadır. Yaptığı deney sonrasında psikoloji dünyasında birçok tanım ve genelgeçer bilgi değişmeye başlamıştır. Peki Rosenhan Deneyi nedir? Dilimiz döndüğünce, kalemimiz yettiğince anlatalım.
Delilerin arasında akıllı olmak: Rosenhan Deneyi
Deneyde ilk olarak Rosenhan ve ortakları (toplamda 8 kişi) bir akıl hastanesine farklı farklı bahanelerle, doktorları hasta olduklarına ikna ederek girmeyi başarmışlar. Kimisi halüsinasyonlar gördüğünü, kimisi de farklı rahatsızlıkları olduğunu söylemiş ve doktorları buna inandırmışlardır.
Sonrasında görevliler tarafından bu kişilere belirli tanılar konuldu. Hastaneye kabul edilmelerinin ardından da normal hareketler sergilemeye başladılar. Doktorlara da iyi olduklarını artık iyileştiklerini söylediler. Fakat bu söyledikleri çok umursanmamış ve tedavi için psikiyatrik ilaçlar verilmeye başlanmış. Bu sahte hastalar yaklaşık 3 hafta kadar içeride kaldıktan sonra birisi hariç çıkmalarına izin verilmiş. O içeride kalan bir hastaya da hafif şizofreni tanısı konulmuş.
Bu deney basında duyulduktan sonra bir başka klinik Rosenhan'a bir teklifte bulunur. Klinik, Rosenhan'dan bu deneyi kendi kliniklerinde denemesini ister ve kendi görevlilerinin gerçek hasta ile sahte hastayı ayırt edebileceğini söyler. Rosenhan ise hasta göndermeyi kabul eder. Kliniğe o hafta gelen 193 hastadan 41'ine "sahte hasta olabilir" denilmiş, bu 41 kişiden 19'una ise "kesinlikle sahte hasta" denilmiştir. Bu veriler Rosenhan'a sunulduğunda ise Rosenhan hiç hasta göndermediğini kliniğe iletmiştir.
İşte deneyin akılalmaz sonuçları
Deneyin sonuçlarının da gösterdiği üzere akıl hastalığı kliniklerinin "normal bir insan ile akıl hastası olan bir insanı birbirinden ayıramadıkları" ortaya çıkmıştır. Bu olanlardan sonra Rosenhan şunları söyledi:
"Psikiyatri hastanelerinde akıl hastası olanla olmayanı ayırt edemediğimiz aşikar. Akıl sağlığı tamamen yerinde olan 19 kişiyi ne yapacağız? Bu kanıya varan hastane personeline nasıl güveneceğiz? Bunu asla bilemeyiz ama kesin olan bir şey var. Bu tip çok ama çok ciddi hatalara düşen bir sisteme asla güvenemeyiz."
Ama onlar anlamıştı
Hastaneye sahte hasta olarak giren kişilerle yapılan görüşmelerde, hastanede yatan gerçek akıl hastalarının onların sahte hasta olduğunu anladıklarını söylenmiş.
İçerideki 188 hastadan 35'i sahte hastalara "Sen gazetecisin!", "Deli değilsin sen", "Ya da doktorsun!" gibi söylemlerde bulunmuşlar.
Yani özetle onlarca hastane görevlisinin, psikiyatristin ayırt edemediği gerçek-sahte hastaları; gerçekten akıl hastası olan hastalar ayırt edebiliyor.
Bu deneyden sonra çok fazla köklü değişiklik yapıldı hastanelerde. Ve kliniklerin teşhislerine olan güvende haliyle azaldı.
Rosenhan Deneyi
Reviewed by Genç Kalem
on
Ekim 16, 2022
Rating:
Hiç yorum yok: